Cumartesi Anneleri 700. Hafta Davası…

Cumartesi Anneleri’nin 700. hafta buluşması nedeniyle açılan davaya 21 Eylül 2022 tarihinde İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesi’nde devam edildi.
Duruşma Öncesi
Duruşmadan önce saat 12.30’da İstanbul Adliyesi önünde Cumartesi Anneleri’nin basın açıklaması için kayıp yakınları, hak savunucuları, sivil toplum temsilcileri ve avukatlar toplandı. CHP Milletvekili Ali Şeker, HDP Milletvekili Oya Ersoy, TİP milletvekilleri Ahmet Şık ve Sera Kadıgil de açıklama ve duruşma için adliyeye geldi. Ancak, basın açıklamasının Kağıthane Kaymakamlığı tarafından “genel güvenlik ve asayiş yönünden sakınca oluşturduğu” gerekçesiyle yasaklandığı duyuruldu. Polisle görüşmeler sürerken katılımcılar çembere alındı, meydan ile adliye arasındaki metal kapı da kapatıldı. Polislerin bir koridor açması üzerine kayıp yakınları, hak savunucuları, avukatlar ve milletvekillerinden oluşan bir grup duruşma salonuna gitmek için adliye kapısına geldi.
Bu sırada meydanda bulunanlara zor kullanarak müdahale eden polisler, aralarında davada yargılanan Leman YurtseverFaruk Eren, Murat Akbaş, avukatları (İHD İstanbul Şube Başkanı) Gülseren YoleriMeriç Eyüboğlu ve Efkan Bolaç’ın da bulunduğu 16 kişiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınanlardan bazıları fiziksel şiddete maruz kaldı, ters kelepçe takıldı.
Gözaltına alınanlar akşam saatlerinde serbest bırakıldı.
Duruşma
27. Ağır Ceza Mahkemesi salonunda yapılan duruşmada ilk sözü alan İHD Eşbaşkanı Avukat Eren Keskin, “Dava ile ilgili açıklama yapmak üzere toplandık. Polis buna izin vermedi, hem yargılanan arkadaşlarımız hem de avukat arkadaşlarımız gözaltına alındı. Bu konuda Anayasa Mahkemesi kararı olmasına rağmen bunlar yaşandı” dedi. Keskin’in sözünü kesen Mahkeme Başkanı ise “anlattıklarının yargılamayla ilgisi olmadığını” söyledi. Keskin’in yargılananlar ve avukatların da gözaltına alındığını belirtmesi üzerine, Mahkeme Başkanı, “isterse gidip gözaltına alınan isimleri savunabileceğini” söyledi.
Keskin, yargılanan pek çok kişinin ve avukatlarının gözaltına alınması nedeniyle bugün beyanda bulunmayacaklarını söyledi. Mahkeme başkanı ise “bunu sanıklar susma hakkını kullandı” şeklinde değerlendireceğini söyledi ve sanıklara, “Beyanda bulunmayacak mısınız, susma hakkınızı mı kullanıyorsunuz” diye sordu.
Bu soruya avukatlar itiraz etti.
Avukat Ahmet Cihan, ” söyledi. Mahkeme başkanı ise “Ben buraya girmeden önce yaşananlar beni ilgilendirmez” dedi. Cihan’ın gruba müdahale eden polislerden birinin salonda olduğunu, bu durumun yargılamaya gölge düşürdüğünün belirtmesi üzerine Mahkeme Başkanı, duruşmaya gölge düşmediğini söyledi ve “Savunma yapmak istemeyenler gelmek zorunda değil. Burada ‘Biz küsüz, savunma yapmayacağım’ derse zorla getirme kararı çıkarırız” cevabını verdi.
Söz alan sanıklar da “Susma haklarını kullanmadıklarını, ancak polis müdahalesi ve gözaltılar nedeniyle avukat yardımından yararlanamadıklarını, bu nedenle beyanda bulunmayacaklarını” söyleyerek süre talep ettiler.
Salondaki polislerin çıkartılması talepleri üzerine de Mahkeme Başkanı, “Duruşma salonu herkese açıktır. Taşkınlık yapmayan kimseyi dışarı çıkarmam. Arkadaşlarımız adliyenin güvenliğini sağlamakla mükellefler” dedi.
Avukatlar, bazı sanıkların ve avukatlarının gözaltına alınmasının adil yargılamayı engellediğini belirterek süre istediler. Ayrıca basın açıklamasına katılanları darp ederek gözaltına alan polisler hakkında suç duyurusunda bulunulmasını da talep ettiler.
Ara Kararlar
Mahkeme, sanıklara savunma için son kez süre verilmesine, Van Barosu’nun davaya katılma talebinin ve polisler hakkında suç duyurusunda bulunulması taleplerinin reddine karar verdi.
3 Şubat 2023, saat 14.00’e ertelendi.
Ne Olmuştu?
Cumartesi Anneleri’nin 25 Ağustos 2018 tarihindeki 700. buluşması Beyoğlu Kaymakamlığı tarafından yasaklanmıştı. Polisin biber gazı ile müdahale ettiği eylemde çok sayıda kayıp yakını gözaltına alınmıştı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da “İzin vermedik çünkü artık bu istismarın ve kandırmacanın son bulmasını istedik. Anneliğin terör örgütünce istismar edilmesine, teröre kılıf yapılmasına göz mü yumsaydık” demişti.
Galatasaray Meydanı da daha sonra demir bariyerler ve zırhlı araçlarla çevrildi, kayıp yakınlarına yasaklandı. Kayıp yakınlarının İHD önünde polis kordonu içinde basın açıklaması yapmasına izin veriliyor.
Kayıp yakını ve insan hakları savunucusu 46 kişi hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede 699 hafta boyunca gerçekleştirilen eylemin “izinsiz” olduğu iddia edildi.
İddianamede, kayıp yakınları ve hak savunucularına “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nu ihlal ettikleri” iddiasıyla hapis cezası verilmesi isteniyor.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir