Belgesel Yönetmeni Sibel Tekin Davası

Belgesel yönetmeni, akademisyen Sibel Tekin, yaz saati uygulamasına ilişkin bir belgeselin hazırlıkları için Ankara Tuzluçayır’da çekim yaparken 16 Aralık 2022 tarihinde gözaltına alındı. 17 Aralık 2022 tarihinde “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklanan Tekin, 30 Ocak 2023 tarihinde yurt dışına çıkış yasağı ve adli kontrol şartıyla tahliye edildi.

Sibel Tekin’in tutuklanması nedeniyle 19 Aralık 2022 tarihinde İHD’de düzenlenen basın toplantısına katılan Avukat Mehtap Sakinci şunları söyledi:
“Sibel örgüt üyeliği suçlaması ile karşı karşıya. Kış saati uygulaması ile ilgili bir belgesel çekiyordu. İlk çekimini Kızılay’da gerçekleştiriyor. Daha sonra Ankara’da en çok emekçinin bulunduğu, hayatın 06.00’da başladığı Tuzluçayır’a gidiyor. Okulların ışıklarını, insanların koşuşturmalarını çekiyor. Sonra mesaisine dönüyor. Çekim sırasında okul bahçesindeki servis araçlarını da çekiyor. Bu araçlardan birinin ceza infaz kurumu memurlarına ait olduğunu bilmeyip kaydediyor. Bize ilk etapta, polisin servis noktasına yönelik bir çekim yaptığı ve bunun şüpheli bulunduğu için ihbar edildiği söylenmişti. Aslında bu kadarı da söylenmemişti. ‘Sibel, çekmemesi gereken şeyleri çekmemesi gereken zamanda çekmiş’ dendi bize. Biz Sibel’in serbest bırakılmasını beklerken Ankara Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü dallanıp budaklandırmaya çalıştı. Sibel’in önceki çalışmalarını, iyi bir insan ve belgeselci olduğunu bilmelerine rağmen onu bırakmamak için uğraştılar.
Kaydettiği hiçbir şeyi silmemek gibi bir etik anlayışı var. Gezi olaylarındaki belgelere odaklandıklarını düşünüyoruz. Bunlar Sibel’in önüne suç unsuru olarak getirildi. Sibel Tekin’i Ankara’da, Türkiye’de 20 yıldır haksızlığa uğrayan herkes tanır. Bugün bir akademisyen, bir basın emekçisi itibarsızlaştırılıyor, pek çok hakkı elinden alınıyor. Bütün mücadelemiz, ilk etapta serbest bırakılması ve ayrıca iade-i itibarı. Sibel, ‘talimatı kimden aldığı’ gibi sorularla karşılaştı. Emeğiyle çalışan bir insandan bu sistem bir terörist yaratmaya çalışıyor. Bu dosyada şüpheli yok, örgüt üyesi çıkarılamaz.”
İHD adına konuşan Sevinç Koçak da “Sibel Tekin, ‘silahlı terör örgütü üyesi olma’ suçlamasıyla tutuklandı. TEM dosyasında, tutuklama kararında, cezaevine gönderilen belgelerde Sibel’in hangi örgütün üyesi olduğuna dair herhangi bir bilgi yer almıyor. Hangi örgütün tutuklusu olduğunu ne tutuklamaya sevk eden savcı ne tutuklama kararını veren mahkeme heyeti ne Sibel biliyor ne biz biliyoruz ne de cezaevi yönetimi. Bir absürt komedi saçmalığında olan bu tutuklama kararı son derece gerçek. Savcı ve mahkeme heyetine hukuksal dayanakla verilmeyen bu kararı hangi gerekçeyle verdiklerini sormak istiyoruz. Sibel ve kamerasının hangi örgütün üyesi olduklarına karar vermelerini merakla bekliyoruz” dedi.
Belgesel Sinemacılar Birliği adına basın toplantısına katılan Tufan Taştan ise şunları söyledi:
“Sibel, birliğimizin her türlü faaliyetine emek vermiş, yorulmak bilmeyen bir arkadaşımız. Çocuklarımız, gençlerimiz için iyi şeyler yapanları cezalandırmak zorunda mıyız? Arşivlemek, bizim mesleki sorumluluğumuz. Sibel, hakikat adına bu sorumluluğu yerine getiriyor. Sibel Tekin derhal serbest bırakılmalı. El konulan bütün ekipman ve arşivi geri verilmeli.”

Ankara Cumhuriyet Savcılığı’nın Tekin hakkında “örgüt üyeliği” iddiasıyla açtığı davada “örgüt talimatıyla hareket edildiği” öne sürüldü. Tekin’i çeşitli örgütlerle ilişkilendiren Cumhuriyet Savcısı, Tekin’in hangi örgüte üye olduğunu belirtmeden “üyelik” suçundan ceza istedi.
Sibel Tekin, Ankara 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 23 Şubat 2023 tarihinde yapılan duruşmada, hakimin “Çektiğiniz kişilerin infaz koruma memuru ya da polis olduğunun farkında mıydınız?” sorusuna “Karanlık olduğu için çekimlerde üniformalı olduğunu bilsem zaten çekmem. Niyetim infaz koruma görevlilerini ya da kolluk kuvvetlerini çekme değildi. Gözaltına alınana kadar ne ile suçlandığımı bilmiyordum. Onlar söylediler. Kadraja girmemiş de olabilirler. Bilerek çekmedim. Beraatimi istiyorum” yanıtını verdi.
Tekin, Cumhuriyet Savcısı’nın “Toplumsal eylemlere ait materyaller var. Bu gösteri ve yürüyüşlerin yapılacağı size nasıl bildiriliyor?” sorusuna ise, “Kamusal alanda olan eylemleri çekiyorum. Örgütler üzerinden bir çekimim yok. Ankara sokaklarında olan bütün eylemleri çektim. Bir kısmını sosyal medya paylaşımlarından, bir kısmını da basın gruplarına atılan mesajlardan biliyorum” yanıtını verdi.